Kurulduğumuz günden bugüne kadar, kurum ve kişilere,
yurtdışı ve yurt içindeki şirketlere pek çok alanda hukuk danışmanlığı sunmaktayız.
Rezerv Alan Nedir :
Rezerv alan kavramı depremden sonra sıkça duyduğumuz bir sözcük. Riskli yapı alanlarının tersine rezerv alanlar deprem riski içermeyen sağlıklı bir çevrede yaşama olanağını sunan alanlar olarak tanımlanmaktadır.
6036 sayılı kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda, yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ başkanlığının, idarenin talebine bağlı olarak veya resen Çevre ve Şehircilik İklim Bakanlığınca belirlenen alanlardır.
Bu tanımlamaya ek olarak 07.11.2023 tarihinde yayımlanan resmi gazetede 7471 sayılı kanunun 7. Maddesinin 7. Fıkrasında ‘gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince mülkiyetlerindeki taşınmazların rezerv yapı alanı olarak belirlenebilmesi için; bu taşınmazların yapılaşmaya esas arsa metrekaresinin yüzde otuzunun mülkiyetinin devrine muvafakat edilmesi veya aynı miktarın değerinin dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilmek üzere Başkanlığa verilmesi gerekir.’ Şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Bu durumda artık şahıslar veya şirketler de kendi istekleri ile taşınmazlarını rezerv alan olarak ilan edilmesi yönünde talep edebileceklerdir.
Rezerv alan olarak belirlenen taşınmazda imar durumu nasıl etkilenir?
Yasanın düzenleniş amacı riskli alanlara alternatif yeni yaşam alanları oluşturmak olduğu için rezerv alana alınan yerlerde yerleşim alanı olarak yapılaşma olması kaçınılmazdır. Yine 7471 sayılı yasada taşınmazın yüzde otuzuna karşılık gelen bedel belirlenirken ‘yapılaşmaya esas metrekare’ ibaresinin kullanılmasından, rezerv alana ayrılan yerlerde imara açılacaktır.
İmarın ne şekilde olacağına emsal imar uygulamaları ve rezerv alan ihtiyaçları göz önüne alınarak belirlenecektir. O bölgedeki emsal değerlerine uygun olabileceği gibi ihtiyaca bağlı olarak daha fazla imar alma durumu da söz konusu olabilecektir.
Her taşınmaz rezerv alana alınabilir mi?
Yasada özel olarak bir kısıtlama söz konusu değil. Ancak rezerv alan uygulamasının mantığına ve özelliklerine uygun yerlerin olması gerekmektedir. Alanın büyüklüğü, niteliği, tarımsal olarak korunması gerekip gerekmediği vb kriterler bakımından uygun alanların rezerv alan olarak kabulü mümkün olacaktır.
Eleştiriler
Kamuoyunda rant yasası veya mülklere el koyma yasası olarak nitelendirilen bu yasada kişilere de arazilerini imara açma hakkı tanınması özellikle tarım alanlarının yok olmasına sebebiyet vereceği endişesi yaratmaktadır. Ancak hemen belirtelim ki tarım alanlarının, zeytinliklerin korunması için gerekli yasal düzenlemeler mevcuttur.
Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı veya bir başka kurum tarafından yasalara aykırı bir uygulama yapılması halinde gerekli yasal sorumluluklar gündeme gelecektir. Sadece bu sebeple yasayı eleştirmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Uygulamada yasanın kötüye kullanılması ihtimali her zaman mevcuttur. Ancak yasanın bazı imkanlar yarattığını da görmek gerekiyor. Özellikle belediyelerin yersiz uygulamaları sebebiyle imar alınması gereken yerlerin
imar uygulamasına geçilememesi sebebiyle uğranılan mağduriyetin giderilmesini sağlayabilir.
Kurulduğumuz günden bugüne kadar, kurum ve kişilere,
yurtdışı ve yurt içindeki şirketlere pek çok alanda hukuk danışmanlığı sunmaktayız.